Bu doktrin Türkiye'nin denizlerdeki hak ve egemenliğini içeren alanların bütünü olarak ifade edilebilir. Mavi Vatan Doktrini ile Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de 190 bin kilometrekare, 3 denizde toplam 462 bin kilometrekare alanda yetki sahibi olduğunu anlatmak amaçlanmaktadır. Doğu Akdeniz meselesi Türkiye'nin merkezinde olduğu ancak Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile birlikte hareket eden Mısır ve İsrail gibi ülkeler tarafından Türkiye'nin dışlanmak istenmesi nedeniyle karmaşık bir hal almıştır. Türkiye bu konudaki haklı mücadelesini tüm kurumları ile etkili, soğukkanlı bir şekilde ulusal ve uluslararası kamuoyunda sürdürmektedir.
Türkiye karşıtı ittifakın amacı Türkiye'yi temel Deniz haklarından mahrum etmek, coğrafi uzantısının devamı olan kıyı şeridinden uzaklaştırmaktır. Türkiye'ye, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından Akdeniz ve Ege Denizi'nde çok kısıtlı deniz yetki alanları dayatılmaya çalışılmıştır. Türkiye, kendisine yönelik yapılan bu haksız ve hukuksuz dayatmalara karşı Mavi Vatan Doktrini geliştirmiştir. Bu doktrin çerçevesinde Libya ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını imzalayarak Birleşmiş Milletler kütüğüne kayıt ettirmiştir. Akdeniz'deki Deniz yetki alanlarının Batı sınırını hukuki açıdan sağlam ve yasal bir zemine oturtmuştur. Böylece bölgede kendisine karşı oluşturulabilecek senaryolara karşı etkin bir önlem almıştır.
Türkiye kararlılığını göstermek için sahadaki faaliyetlerini deniz tatbikatları, sismik araştırma ve sondaj gemileri ile sürdürmektedir. Yunanistan Türkiye'nin bu faaliyetlerini engellemek için Avrupa birliği ile birlikte mücadele etmeyi, sorunu Avrupa Birliği sorunu haline getirmeyi amaç edinmiştir. Sorunun çözümü için Almanya'nın arabuluculuğunda Türkiye ile Yunanistan arasında 2,5 aya yakın bir müzakere yürütülmüştür. Siyasi istişareler sonucunda üzerinde mutabık konuları açıklamak için ortak bir metin hazırlanmıştır. İki ülke Dışişleri Bakanlarının hazırladıkları ortak metin yayınlanacağı günden bir gün önce Yunanistan Mısır ile MEB Anlaşması imzaladığını duyurmuştur. Yunanistan'ın Mısır ile imzaladığı bu anlaşmanın amacı Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye'yi Antalya Körfezi'ne hapsetmeye yönelik bir hamledir. 2 ülke Dışişleri Bakanlıklarının açıklama yapmasından bir gün önce Yunanistan'ın Mısır ile MEB Anlaşması imzalaması Yunanistan'ın samimi olmadığının bir göstergesidir. Yunanistan Avrupa'nın şımarık çocuğu olma rolünü oynamaktadır. Yunanistan anlaşmalar hilafına Ege Denizi'ndeki birçok adayı silahlandırmış, aidiyeti belli olmayan birçok ada ve kayalığı işgal etmiştir. Ege Denizi'nde 180 civarında ada ve kayalık mevcuttur. Türkiye anlaşmalar hilâfına silahlandırılan adaların askerden ve silahtan arındırılması yönünde kararlıdır ve bu yönde çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye aynı zamanda Doğu Akdeniz'de kendi yetki alanlarının belirlenmesi ve Kıbrıs'ta Türklerin hak ve menfaatlerinin korunması yönündeki kararlılığını en yetkili ağızlardan ifade etmiştir. Türkiye bir bütün olarak gördüğü bu sorunların müzakere ve diyalog yolu ile çözülmesini de arzu etmektedir. Türkiye Libya ile imzalamış olduğu münhasır ekonomik bölge anlaşmasına benzer anlaşmaları şartlar olgunlaştıkça ve uzlaşma sağlandığı takdirde denizden komşu olduğu Mısır, İsrail, Filistin ile de yapabilecektir. İsrail ve Mısır Yunanistan'la imzaladıkları MEB Anlaşması ile ekonomik kayba uğramışlardır. İsrail'in kaybı 9 bin kilometrekare, Mısır'ın kaybı 12 bin kilometrekaredir. Her iki ülke Türkiye ile imzalayacakları MEB Anlaşması ile daha geniş bir Münhasır Ekonomik Bölge alanına sahip olacaklardır.
Türkiye kendisini dışarıda bırakan ikili, üçlü ya da çoklu anlaşmaların geçerliliğini kabul etmeyeceğini net bir biçimde açıklamıştır. Bunu da uygulamaları ile göstermiştir ve göstermeye devam etmektedir. Sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz savaş gemilerimizin eşliğinde bölgede görevlerine devam etmektedirler. Mavi Vatan, vatanımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Mavi Vatan zenginliktir, refahtır, güvenliktir. Mavi Vatan karasularımızdaki meşru haklarımız, yetkilerimiz ve egemenliğimizdir.