Türkiye'nin Telabyad ve Rasulayn bölgesinde gerçekleştirdiği Barış Pınarı harekâtından sonra ABD güçlerini Türkiye ile olan sınır hattından petrol sahalarının bulunduğu daha güneye çekti.
Ancak ABD çekilirken bu bölgeyi TSK’ya teslim etmeyerek Rusya'nın bölgeye girmesinin önünü açtı. Böylece Rusya Ekim 2019 tarihinden itibaren Fırat'ın doğusunda etkisini artırmaya başladı. 13 Ekim 2019'da rejim güçleri ile Suriye Demokratik Güçlerinin(SDG) bölgeye girmesine izin vererek ABD'nin yerini aldı. Rusya Türkiye'nin güneye doğru ilerleyişini durdurmak için bölgede garantör ülke olmayı SDG ile Esad rejimi arasındaki müzakerelerin gözetimini üstlenmeyi kabul etti. Rejim güçlerinin Tel Tamir, Ayn İsa bölgelerine yerleşmesini sağladı. Kendisi de Mümbiç, Halep kırsalı ve Haseke’de önceden ABD'nin kontrolünde bulunan bir kısım üsleri kontrol altına alarak bu üslere yerleşti. Kamışlı Havaalanı’na çok sayıda helikopter, pantris tipi hava savunma sistemleri, Hmeymim üssünden savaş uçakları getirdi. Kamışlı Türkiye sınırına çok yakın, Nusaybin'e komşu bir kasaba. Burada PKK/YPG, rejim güçleri, Rus askerleri beraber bulunuyor. Rusya'nın bölgede bulunması Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda oluşturmak istediği güvenli bölgenin Dicle'den Fırat'a birleştirilmesinin önündeki en büyük engel. ABD ile Rusya arasında örtülü ve açık olarak bu ilişkiler yaşanırken 22 Ekim 2019'da Moskova ve Ankara arasında mutabakat imzalandı. Bu mutabakata göre;
- SDG, Türkiye sınırından 30 kilometre güneye çekilecek.
- İki taraf arasında Ayn’el Arap'tan El Maliki’ye kadar Kamışlı hariç 10 kilometre derinlikte ortak devriye icra edilecek.
- Tel Abyad ve Resulayn’ın vilayetleri Türkiye'nin kontrolünde kalacak.
Soçi mutabakatı ile Rusya Fırat'ın doğusundaki askeri varlığını daha da güçlendirmiş oluyor, PKK/YPG yani SDG, Kamışlı ve Ayn’el Arap’ta kalıyordu. Fırat'ın doğusunda Rusya'nın 15 adet askeri üssü vardır. Bu üslerin önemlileri;
Kamışlı Havaalanı: Burada hava savunma sistemleri, yaklaşık 200 Rus askeri, zırhlı araçlar, tanklar, helikopterler ve 2 adet Mig-35 tipi savaş uçağı bulunmaktadır. Rusya, bu üssü Hmeymim üssüne benzer bir hale getirmek istiyor.
Tabka Askeri Havaalanı: Fırat Barajı'nın yakınında bulunmaktadır. Havaalanında Rus helikopterler ve uçakları vardır. Bu helikopterler ve uçaklar burada bulunan Rus danışmanları gerektiğinde Halep ve Rakka’ya taşımak için kullanılmaktadır.
Ayn İsa Üssü: Muhalif gruplar ile SDG ve rejim ordusu arasındaki temas altında bulunmaktadır. PKK/YPG ile muhalifler arasında sık sık çatışmaların yaşandığı bu üsse Rusya 60 civarında zırhlı ve mekanize araçla takviye etmiştir.
Sarin Üssü: Üs, Ayn’el Arab’ın güneyinde bulunmaktadır. ABD'nin boşaltmasından sonra Ruslar yerleşmiştir.
Tel Tamir Üssü: Bu üs Ruslar tarafından inşa edilmiştir. Üste helikopter pisti, zırhlı araçlar ve askerler vardır. Bu üsler bölgeden çekilmeden önce ABD askerleri tarafından kullanılmaktaydı. ABD çekildikten sonra Rusya bu bölgeleri birbirleri ile bağlantılı askeri üsler hale getirmiştir.
Türkiye ile bazı alanlarda ortak devriye faaliyetleri icra etmesine rağmen Rusya'nın Suriye'de askeri anlamda giderek güçlenmesi son dönemde ABD ile birtakım çatışmanın yaşanmasına sebep olmuştur. Rusya'nın kontrolü ele geçirdiği önceden ABD'nin kontrolünde bulunan yerlerde barajlar, elektrik santralleri mevcuttur. Rusya rejimin zayıf olduğu bu bölgelerde kendisine müzahir yerel milis güçler oluşturarak kendi nüfuzunu güçlendirmeye çalışmaktadır. Oluşturduğu milis güçlere aylık 200 dolar maaş vermektedir. Amacı bu bölgede 1000 kişilik bir milis gücü oluşturmaktır. Rusya bu gücünü çoğunluğunun Araplardan oluşmasını arzu etmektedir. Bu nedenle de bölgedeki Arap aşiretleri ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirmiştir. Rusya'nın politikasının amacı ABD'nin desteklediği SDG temelli özerklik projesi üzerinde baskı oluşturmak, Moskova'yı Suriye'de en güçlü yabancı taraf haline getirmektir. Suriye rejimi ile başta petrol sahaları olmak üzere çeşitli sözleşmeler imzalamaktadır. ABD Rusya'nın bu faaliyetlerinden rahatsız olduğu için Rus askeri devriyeleri Doğu Fırat bölgesine geçmesini önlemek amacı ile bölgede bulunan güçlerini takviye etmiştir. ABD bu şekilde Rusya'nın Deyrezzor’da bulunan petrol sahalarına yaklaşmasını önlemeye çalışmaktadır.
Sonuç olarak Rusya Fırat'ın doğusunda etkisini artırarak bu bölgede askeri kontrolü sağlamayı, M4 Yolu'nun kontrolünü elinde tutmayı Körfez ve Irak'taki ABD varlığına karşı denge statüsünü kazanmayı amaçlamaktadır. Rusya her ne kadar SDG’nin özerklik isteğine karşı çıkıyor gözükse de Türkiye'nin bölgedeki PKK/YPG varlığını ortadan kaldırmak için operasyonlar yapmasını arzu etmiyor. Rusya ve ABD her ne kadar birbirleri ile problemler yaşasalar da Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda tamamen kontrol altına almasını da istemiyorlar. Türkiye'nin bu bölgedeki terörist yapıyı tamamen ortadan kaldırmasına örtülü ve yarı açık olarak engel oluyorlar. Türkiye'nin güney sınırlarının güvenliği PKK/YPG'den Kamışlı, Ayn’el Arap, Tel Rıfat, Membiç’ten çıkarılması için idlib'in kontrol altına alınmasından geçer. Türkiye'nin güvenliği için Dicle'den başlayıp Akdeniz'e kadar ulaşan Suriye'nin kuzeyindeki bu bölgenin düşman bir devlet veya Türkiye'ye karşı düşmanca emelleri olan bir grubun eline geçmemesi son derece önemlidir.